

Önay SÖZER
Emekli Felsefe Profesörü
İletişim
sozerona@boun.edu.tr
Değerli Meslektaşlarım!
Heidegger metinlerini çevirilerinden çevirmek sapa bir yoldur. Boğaziçi Üniversitesi’nde ders verirken Hegel’in ve Heidegger’in İngilizce çevirilerini Almanca asıllarıyla karşılaştırmak zorunda kaldım. Birçok yanlış yakaladım. Son otuz yılda Avrupa dillerden birbirine yapılan çevirilerdeki yanlışlar ün kazanmıştır (çünkü yayınevleri ucuza mal olsun diye uzman olmayan kişilere çeviri yaptırıyorlar). Lütfen Alman diline ve kendimize olan saygımızı yitirmeyelim. Yavaş, fakat güvenilir adımlarla ilerleyelim.
Heidegger terminolojisini çevirmede temelimiz Türk Dil Devrimi’nden sonra ortaya çıkan kaynaklardır (Türkçe Sözlük, Derleme ve Tarama sözlükleri vs.). Osmanlıca bir felsefe dili geliştirmedi, medreselerde felsefe değil yalnız mantık okutuluyordu. Bugün Arapça bir felsefe dili ve terminolojisine sahip değildir. 20 yıl önce Tunus’ta bir kongreye gittiğimde Descartes ve Kant'ın hala Arapçaya çevrilmediğini öğrendim. Biz felsefe dilinde Araplardan çok daha ilerideyiz. Heidegger çevireceklere yalnız onun metinlerini değil çeşitli Türkçe sözlükleri de birer felsefe kitabı gibi okumalarını tavsiye ederim.
(Bkz. Ö. Sözer, “Heidegger Bağlamında Türkçeye Çevirmek-Türkçeyle Çevirmek” Heidegger, Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2010, 38-59).
Selam ve saygılar…
Önay SÖZER

Ahmet İNAM
Emekli Felsefe Profesörü, Yarı Zamanlı Öğretim Görevlisi
İletişim
ainam@metu.edu.tr
BAŞLARKEN
Bize nice düşünme, düşünememe; anlama, anlayamama; sorma, soramama heyecanları yaşatabilecek bir hakikati arama birlikteliğini gerçekleştirebileceğimiz anların içindeyiz. Heidegger’den gelen düşünme çağrısı, Türkçede gizli olanın örtüsünü kaldırma çabalarına doğru açılan bitimsiz patikalara doğru yürüme çağrısıdır. Yürüyüşümüzün düşünülmemiş olana çıkan nice yeni yollarla bizi buluşturması dileğiyle…